Özgüven, kişinin kendi değeri ile ilgili yorumudur. Kendine güvenmek, kişinin kendisine ilişkin düşüncelerini ve duygularını ifade ettiği davranışları içermektedir. Özüne güven, sözün kısası kendine güven.
Bir başka deyişle, özgüven kişinin kendisi olmaktan mutlu ve memnun olmasıdır. Bunun sonucu olarak çevresiyle de barışık olması anlamına gelmektedir. Gerçek benliğimizi keşfetme/kabul etme sürecini başlatmamızın ardından kendi değerlerimizi, tutkularımızı, hedeflerimizi anlamamız içsel bir denge sağlayarak özgüvenimizin temelini oluşturacaktır.
Özgüven, ilk etapta kendimizi deneyimleyerek gelişecektir. Bu konudaki öncelik cesaretmiş gibi gözükse de aslında öncelik başarıya ulaşmaya olan isteğimiz olacaktır. Bu insanı hırs duygusu ile tanıştırabilir. Çünkü hırs ve özgüven arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Ancak bu ilişki karmaşık ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Hırs, belirli bir hedefe ulaşma yüksek arzumuzu ifade eder. Bu hedefe ulaşma arzusu, özgüvenimizi artırır. Bir hedefe doğru ilerlemek ve bu hedefe ulaşabilmek, becerilerimize ve potansiyelimize olan güvenimizi güçlendirecektir. Fakat, hırsın aşırıya kaçması durumunda, başarısızlık veya hedeflere ulaşamama durumu özgüvenimizi olumsuz olarak etkileyecektir. Aşırı hırs, başarısızlıkla ile sonuçlandığında düşük özsaygı ve özgüven sorunlarına neden olabilecektir. Bu yüzden aşırı hırsa kapılmadan hedeflerimize güvenli, kontrollü adımlarla ilerlemeliyiz.
Özgüven ve hırs arasındaki dinamikler dengeli bir şekilde yönetildiğinde, hırs potansiyelimizi keşfetmemizi, özgüvenimizi artırmamızı ve daha büyük başarılara ulaşmamızı sağlayacaktır.
Başarılarına Odaklan
Sosyal öğrenme teorisine göre, bireyler çoğunlukla başkalarının başarılarını gözlemleyerek, bu başarıları kendilerine uyarlayarak öğrenirler. Bu nedenle, geçmişteki başarılarımıza odaklanmak, sosyal öğrenme sürecinde güçlü bir motivasyon kaynağımız olacaktır. Başarılarımıza odaklanarak ya da başkalarının başarılarından ilham alarak özgüvenimizi farklı bir gözlemle de güçlendirebiliriz.
İnsanların hedeflere yönelik küçük adımlarla ilerlemesi, başarı duygusunu artırarak özgüvenin gelişimine olumlu katkılar sağlayacaktır. Böylece, hedef belirleyerek adım adım ilerleme, psikolojik olarak güçlendirici bir deneyim sunacaktır.
Kendi Kendine Olumlu Konuşma
Psikologlar, olumlu öz-konuşmanın bireyin zihinsel sağlığı ve özgüven üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu belirtir. Kendi kendimize olumlu mesajlar vermek, pozitif içsel ses oluşturmakta özgüvenimizi artıracaktır. Bu, stresle baş etme yeteneğimizi güçlendirecek, zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmamıza sebep olacaktır.
Yeniliklere Açık Ol
Psikolojik esneklik, bireyin yeni deneyimlere açık olma ve değişime uyum sağlama yeteneği olarak tanımlanır. Yeniliklere açık olmak, psikolojik esnekliği artırarak özgüvenimizi güçlendirecektir. Yeni deneyimlere karşı pozitif bir tutum, psikolojik olarak kişisel büyümeyi teşvik edecek ve özgüvenimizi destekleyecektir.
Başkalarıyla Karşılaştırmaktan Kaçın
Genel psikolojik görüşlerde karşılaştırma eğiliminin genellikle olumsuz bir etkisi olduğu belirtilir. Başkalarıyla kendini karşılaştırmak, kendine yönelik negatif eleştiriye ve düşük özsaygıya yol açacaktır. Kendi başarılarımızı, kendi ilerlememizi, kendi değerimizi takdir etmeye odaklanmak, psikolojik olarak sağlıklı bir özgüvenin temelini oluşturacaktır.
Özgüven, sadece dışsal değil, aynı zamanda eşanlı içsel bir süreçtir. Psikolojik bakış açısıyla özgüvenimizi güçlendirmek, birey olarak kendimizi daha iyi anlamamıza ve içsel gücümüzü keşfetmemize yardımcı olacaktır. Bu detaylarla, özgüvenimizi artıracak, daha tatmin edici bir yaşam sürme yolunda güçlü bir adım atacağız. Hadi başlayalım.
