Son yıllarda sosyal medya ve flört uygulamalarıyla birlikte değişen ilişki dinamiklerinde daha önceden aşina olmadığımız farklı kavramlar ortaya çıkmaya başladı. Breadcrumbing de bunlardan yalnızca biri. Başlangıçta sosyal medyada oluşup orada gelişse de, şimdilerde fiziksel ilişkilerimizde de epeyce yol kat ettiği görülmektedir.
Breadcrumbing, Türkçe anlamıyla “ekmek kırıntısı bırakma”, adını Hansel ve Gretel hikayesinden esinlenerek almıştır (Narova vd., 2020). Breadcrumbing uygulayan kişiler tam olarak bu hikayedeki gibi ekmek kırıntılarına benzer şekilde verdikleri minik sinyallerle karşılarındaki kişiyi yolda tutarlar.
Breadcrumbing uygulayan kişiler ileriye götürme niyetleri olmadığı için genellikle bir ilişki başlatmazlar. Bu yüzden çaba göstermeden ve bağlılık bildirmeden belirli zamanlarda karşılarındaki kişiye ilgi gösterirler (Kıvanç, 2022). Ufak tefek güzel sözler, küçük jestlerle (örneğin; sosyal medyada gönderi beğenme/ yorum yapma, instagram hikayelerini beğenme vb.) karşılarındaki kişiye umut vererek kendilerine bağlanmalarını sağlarlar. Bu şekilde karşı tarafın beklediği ilgiyi tam olarak vermezler fakat ilişkinin bitmesine de izin vermeden flörte devam etmiş olurlar.
Ekmek kırıntısı metaforu gerçekten çok mantıklıdır; küçük kırıntıların açlığı yatıştırması ve kişiyi yeterli miktarda yemeğe ulaştırana kadar oyalaması gibi, partnerde ilişkideki ilginin bir gün artacağı umuduyla ilişkide kalmaya devam eder (Kıvanç, 2022). Esasen Breadcrumbing birini bağımlı kılmak için kullanılan “duygusal manipülatif” bir davranıştır ve bu “narsistik kişilik bozukluğu”nun göstergelerinden biridir.
Breadcrumbing davranışı uygulayan kişiler bazen çok ilgilidir bazen ise hiç aramazlar; bazen sevgili gibi davranır bazense bir duvar gibi soğuk ve ilgisiz olurlar. Aradaki ilişki sürekli yakınlaşma ve uzaklaşma, ciddileşme ve bitirilme arasındaki çizgide gidip gelir. Bu nedenlerden ötürü bu davranışa maruz kalan kişiler ilişkiyle ilgili muallakta kalır ve sürekli yanlış sinyallere maruz kaldığı için ise yoğun bir değersizlik hissi ve ruminasyon (düşüncelerin zihinde çok sık bir şekilde dönüp durması) yaşamaya başlar. Breadcrumbing’e maruz kalan kişilerin ayrıca kaygı sevgiyelerinde de ciddi bir artış olduğu ve düşük yaşam doyumu, çaresizlik ve yalnızlık hisleri yaşadıkları gözlemlenmiştir (Narova vd., 2020). Bu davranışa uzun süre maruz kalmak ise duygudurum bozukluklarının yaşanmasına neden olabilmektedir.
Peki Breadcrumbing’e maruz kaldığımızı nasıl anlarız?
Mesajlarınıza yanıt alamıyorsanız ya da çok uzun sürede yanıt alıyorsanız… Bir ya da iki gün sonra… Hatta belki haftalar sonra… Aldığınız cevaplar genellikle tek heceli veya kısa cevaplarsa… Eğer ormanda Hansel ve Gratel gibi kaybolduğunuzu düşünüyorsanız evet yüksek ihtimalle Breadcrumbing yaşıyorsunuz.
Daha öncede bahsettiğimiz gibi Breadcrumbing uyguladığını düşündüğünüz bu kişiler genellikle bir sıcak bir soğuk davranırlar. Günlerce ve hatta haftalarca sizi cevapsız bırakıp görmezden gelebilirler, sonra bir gün canları sizinle konuşmak istediğinde (genellikle bir ihtiyaç kaynaklı, örneğin:seks) cevap verirler.
Bu kişiler ilgi ve yatırım gerektirmeyen, daha az çaba harcadıkları mesajlar atmayı tercih ederler. Hasbelkader birkaç kere derin sohbetler etmiş olsanız da, genel olarak sohbetlerin içeriği yüzeysel ve boştur. Ve siz de bir gün lezzetli lokmaları yemenin umuduyla bıraktıkları minik ekmek kırıntılarını takip edersiniz. Bu kişiler izin hep sabit aynı yerde kalmanızı istedikleri için sabit kalacağınız kadar ilgiyi size vereceklerdir. Bu yüzden bazen sohbetlerinizde hala ona bağlı olup olmadığınızdan emin olmak için arada bir mesaj atıp bu sohbetlerde öpücük ve kalp emojileri yollamayı seveler.
Genellikle plan yapmaktan kaçınırlar ama yine de “bakarız, olabilir” gibi muğlak cevaplarla umutlarınızı yüksek tutarlar. Böylece daha önce bahsettiğimiz gibi umutlarınızla yolda kalmaya devam edersiniz. Daha fazla ilgi talep ettiğinizde ise genelikle “ben özgürlüğüme düşkünüm, beni zincirleme” gibi söylemlerle bu talebiniz genellikle geri teper. “Benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun”, “Ben zaten sana zamanımı veriyorum”, “Mesajını geç gördüm”, “Mesaj yazmasam bile seni düşündüğümü biliyorsun” gibi cümleleri bu kişilerden çok sık duyarsınız. Bu durumda bir yanlışlık olduğunu hissedip geri çekildiğinizde ise bu kişiler bir anda daha yoğun bir şekilde iletişim kurmaya başlarlar. Bir anda iletişimin sıklığı kısa süreli olarak artar. Böylece kapının her zaman kendilerine aralık kalmasını sağlamaya çalışırlar.
Bu tür bir davranışa maruz kaldığınızı fark etmek her zaman kolay olmayabilir. Eğer tüm bunları okuduğunuzda Breadcrumbing mağduru olduğunuzu düşünüyorsanız, bu farkındalık sizi bazı değişiklikler yapmak için motive edebilir.
Peki Breadcrumbing’e maruz kaldıysak ne yapabiliriz?
Aşk kırıntısıyla doymayı reddedin!
İlk başta zor olsa da, karşınızdaki kişinin size Breadcrumbing uyguladığını düşünüyorsanız ona ayak uydurmayı reddedin. Size verdiği kırıntıları takip etmek, onu sadece kırıntı bırakmaya teşvik eder. O yüzden aşk kırıntılarına razı olmayın! İlgi ve emeğinizin karşılığını almayı hak ediyorsunuz.
Açık Olun
Size davranışlarından hoşlanmıyorsanız ve yanlış umut verdiğini düşünüyorsanız, konuyu açın. “Belki” gibi muallak cevaplar yerine, ondan cevaplarının “evet” ya da “hayır” olduğu net yanıtlar isteyin. Bu şekilde gerçekten ne istediğini öğrenebilirsiniz. Net olun ve sınırlarınızı belli edin.
Eğer farkında olduğunuz ve tüm bunları uyguladığınız halde bu durumun içinden çıkamadığınızı ve sürekli aynı döngüyü baştan yaşadığınızı düşünüyorsanız bu konuda bir profesyonelden destek alabilirsiniz.
Credit: Psk. Heyecan Korkmaz